
MİLLİYET.COM.TR / Son haftalarda Yunanistan ve İsrail arasında art arda yapılan temaslar, analistler tarafından Doğu Akdeniz’de “silahlanma faaliyetinin” bir işareti olarak değerlendiriliyor.
‘TÜRKİYE’NİN ARTAN GÜCÜNE KARŞI ÖNLEM’
Yunan basınında yer alan haberlerde, Atina hükümetinin İsrail’den yeni hava savunma sistemleri satın almak için görüşmelere yeniden başladığı belirtildi. İsrail medyası da bu gelişmeyi “Türkiye’nin bölgedeki artan gücüne karşı bir önlem” olarak değerlendirdi.
‘ANKARA’NIN ULAŞTIĞI SEVİYEDEN ENDİŞE EDİLİYOR’
İsrail merkezli Maariv gazetesi, “İsrail, Türkiye’nin komşusuna bölücü sistem gönderdi” başlığıyla duyurduğu haberinde, “Aşil Kalkanı” adı verilen kapsamlı programın detaylarına yer verdi. Gazeteye göre Yunanistan, eski Rus ve Amerikan yapımı sistemleri devre dışı bırakıp, İsrail teknolojisiyle hava savunmasını yeniden inşa etmeye hazırlanıyor.
Haberde, “Atina, Türkiye’nin askeri kabiliyetlerinin son yıllarda ulaştığı seviyeden ciddi biçimde endişe ediyor. Bu nedenle İsrail ile iş birliğini hızlandırma kararı aldı” ifadesinde bulundu.
TATBİKAT MI YOKSA MESAJ MI?
Bununla birlikte Yunanistan ve İsrail hava kuvvetlerinin, bu ayın başlarında Akdeniz üzerinde ortak bir tatbikat gerçekleştirdiği hatırlatılarak “Tatbikatta düzinelerce Yunan savaş uçağına İsrail tankerleri tarafından havada yakıt ikmali yapıldı. Her yıl yinelenen bu tatbikat, iki ülke arasındaki askeri koordinasyonun derinleştiğinin en somut göstergesi” denildi.
Fakat askeri kaynaklar, bu tür tatbikatların sadece “rutin eğitim” olmadığını, aynı zamanda bölgesel mesaj niteliği taşıdığını vurgularken “Türkiye’nin savunma teknolojilerinde küresel ve bölgesel lider konumuna gelmesi, Atina’nın bölgede dengeyi sağlama arayışını hızlandırmış durumda” değerlendirmesini yaptı.
‘ANKARA’YA KARŞI ÜÇGEN’ PLANI
Öte yandan Çarşamba akşamı İsrail Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Gil Reich ve Askeri Sekreter Tümgeneral Roman Goffman, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun son dakika talimatıyla Atina’da temaslarda bulundu.
Yunan basınından Nemesis, bu görüşmelerin zamanlamasına dikkat çekerek, “Doğu Akdeniz’de artan gerilim ve Türkiye’nin etkili diplomasi hamleleri, Atina’yı Tel Aviv’le stratejik olarak daha da yakınlaştırıyor” yorumunu yaptı. Gazeteye göre Tel Aviv, Türkiye’ye karşı bölgede Yunanistan-Güney Kıbrıs-İsrail üçgeni olarak bir koalisyon kurma niyetinde.
‘S-300 YERİNE DAVUD SAPANI’
Yunanistan’ın “Aşil Kalkanı” adını verdiği program, ülkenin modern savunma tarihinde en kapsamlı projelerden biri olarak öne çıkıyor. Yaklaşık 3 milyar euroluk bütçeyle yürütülmesi planlanan proje kapsamında, Batı Trakya’dan Doğu Ege adalarına uzanan hatta yeni sistemler konuşlandırılacak.
Eski OSA-AK ve TOR M1 tipi hava savunma sistemlerinin yerini İsrail yapımı Spyder sistemleri alacak. Orta menzildeki Hawk bataryaları Barak MX ile değiştirilecek. Uzun menzilde ise, Yunanistan’ın envanterindeki S-300 sistemlerinin yerine İsrail’in geliştirdiği Davud’un Sapanı (David’s Sling) sistemi konulacak.
TÜRK FÜZELERİNE KARŞI HAMLE
Yunan askeri kaynakları, bu sistemlerin özellikle Türkiye’nin son yıllarda geliştirdiği donanımlı yerli füze ve SİHA teknolojisine karşı “koruyucu bir kalkan” oluşturmak amacıyla tercih edildiğini belirtiyor.
‘TÜRKİYE’NİN CAYDIRICILIĞI DENGELERİ BELİRLİYOR’
Uzmanlara göre, Yunanistan ve İsrail arasındaki bu savunma yakınlaşması, Türkiye’nin bölgedeki yükselen gücünün bir sonucu. Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayinde elde ettiği ilerlemeler, deniz kuvvetlerinden hava savunmasına kadar geniş bir alanda bölgesel dengeyi değiştirdi.
Yerli üretim SİHA’lar, hava savunma sistemleri, milli muharip savaş uçağı KAAN ve donanmadaki MİLGEM sınıfı gemiler, Türkiye’yi Akdeniz’in en etkili askeri güçlerinden biri haline getirdi. Bu durum, Atina ve Tel Aviv’de “denge arayışı”nı tetiklese de uzmanlar, “Türkiye’nin caydırıcılığı karşısında bu hamlelerin sembolik kalacağı” görüşünde birleşiyor.
‘SAVUNMADAN ÇOK KORKUYA DAYALI HAMLELER’
Türkiye, NATO içindeki konumunu korurken, bölgesel diplomaside de elini güçlendiren bir strateji izliyor. Bu da Yunanistan’ın aldığı önlemleri çoğu zaman “savunmadan çok korkuya dayalı” adımlar haline getiriyor.
MESAJ ANKARA’YA, AMA DENGE TÜRKİYE’DE
İsrail ve Yunanistan’ın ortak tatbikatları, diplomatik temasları ve milyarlık savunma planları, Ankara’ya verilen açık bir mesaj olarak yorumlanıyor. Ancak Türkiye’nin askeri kabiliyetleri, üretim gücü ve bölgesel etkisi göz önüne alındığında, bu tür girişimlerin dengeleri kökten değiştirmesi beklenmiyor.
Bölgedeki güç tablosu, artık satın alınan sistemlerle değil, teknolojiye, üretime ve sahadaki kararlılığa dayanıyor. Uzmanlara göre bu noktada Türkiye, hem savunma sanayii hem de jeopolitik vizyonuyla Akdeniz’in gerçek belirleyicisi olmaya devam ediyor.